2 Aralık 2016 Cuma

The Piano

The Piano
Sir Anthony Evans Lizst çalıyor. Bu kelimeler tiyatronun kapısının üzerinde duruyordu. Ödeme masasında yüzlerce kişi bekliyordu. Anthony'nin sekizinci yıl dönümü konseriydi ve herkes bilet istiyordu.  Bu insanlardan biri de The Sunday Times için gazeteci olan Sally Hill'di. Sally bu ünlü piyanistle röportaj yapmak istedi. Anthony'nin odasında röportajla başladı: Kendiniz hakkında bir şeyler söyleyin, ailenizde mi müzikle ilgilenirdi? Mozart gibi üç yaşında  piyano  çalmayı öğrendiniz mi? Sonra piyanist güldü ve hikayesini anlatmaya başladı: Ailemdeki ilk müzisyendim. 13 yaşındayken okulu terk ettim. Herkes bana Tony derdi. Altı çocuklu fakir bir ailenin en büyük oğluydum. Uzun gri bir sokağın sonunda çok küçük bir evde yaşıyorduk. Tuvalet dışarıdaydı ve banyo yoktu. Hiç değilse yemek yiyebiliyorduk. Zavallı hissetmedim, çünkü bütün arkadaşlarım da fakirdi. Bütün arkadaşlarım bir dükkanda veya fabrikada iş buldular. Bunu istemedim, ancak aileme para lazımdı, çalışmaya ihtiyacım vardı.Annem bana çiftlikte iş buldu. Birkaç gün sonra çiftliğe gittim. Çiftlikte Mr. Wood için çalışıyordum. İyi bir çocuk olduğumu ve onun için çok çalıştığımı söylerdi. Tavan arasında küçük bir odada yattım. Bana fazla para ödemedi, ancak Bay Wood bana iyi davrandı, beni oğlu olarak gördü. Linda adında bir kızı vardı, benden bir yaş daha gençti. Okul tatillerinde Bay Wood'dan Pip ve John ile iş buldum. Bay Wood, binasını yeni arabası için temizlememizi istedi. Temizliğe başladık ve bir piyano gördük. Ben bir şarkı çaldığımı bilmeden çalmaya başladım. Bay Wood'a piyano ile ne yapmak istediğini sordum. İmha etmemizi söyledi, ama bunu istemedim. Ertesi gün büyük bir çayır tarlası biçmek zorunda kaldık. O tarla okulun karşısındaydı. Piyanoyu okula koyduk. Her akşam okula gittim ve piyano  çalardım. Bir akşam Bay Gordon fark etmeden içeri girdi. Bu okulun öğretmeniydi ve müziğimi dinledi. Adam kim olduğumu, sınıf odasında ne yaptığımı ve piyanonun oraya nasıl geldiğini sordu. Ona söyledim ve bir gün sonra Bay Gordon çiftlikte beni ziyarete geldi. Bay ve Bayan Wood'a özel bir çocuk olduğumu söyledi. Bana ilk dersimi vermeyi teklif etti. Her gün derslere gittim, hiç birini kaçırmadım. Bir gün Bay Gordon, şehirde bir müzik yarışması olduğunu söyledi. O beni katılmaya ikna etti. Yarışmanın yapıldığı gün Bayan Wood, dükkandan  benim için yeni ayakkabılar satın aldı. Akşam Bay Gordon'la yarışmaya gittim. Podyumun arkasındaki odada bir çok müzisyen bekliyordu. Bir süre sonra bir adam geldi ve adımı söyledi, adam beni kocaman bir piyanoya götürdü. Sandalyeye oturup çalmaya başladım. Yarışmayı kazandım ve o an Sir Anthony Evans'tım.  

10 yorum :

Unknown dedi ki...

Yazarı kim

Unknown dedi ki...

Sağolun çok işime yaradı.

Unknown dedi ki...

Abi bune ya






Unknown dedi ki...

Rosemary Border. "The Piano" adlı eserin yazaridir.

Unknown dedi ki...

D0ru

Adsız dedi ki...

linda ile evleniyor

Adsız dedi ki...

Bu nası kitap yaw

Adsız dedi ki...

ler tiyatronun kapısının üzerinde duruyordu. Ödeme masasında yüzlerce kişi bekliyordu. Anthony'nin sekizinci yıl dönümü konseriydi ve herkes bilet istiyordu. Bu insanlardan biri de The Sunday Times için gazeteci olan Sally Hill'di. Sally bu ünlü piyanistle röportaj yapmak istedi. Anthony'nin odasında röportajla başladı: Kendiniz hakkında bir şeyler söyleyin, ailenizde mi müzikle ilgilenirdi? Mozart gibi üç yaşında piyano çalmayı öğrendiniz mi? Sonra piyanist güldü ve hikayesini anlatmaya başladı: Ailemdeki ilk müzisyendim. 13 yaşındayken okulu terk ettim. Herkes bana Tony derdi. Altı çocuklu fakir bir ailenin en büyük oğluydum. Uzun gri bir sokağın sonunda çok küçük bir evde yaşıyorduk. Tuvalet dışarıdaydı ve banyo yoktu. Hiç değilse yemek yiyebiliyorduk. Zavallı hissetmedim, çünkü bütün arkadaşlarım da fakirdi. Bütün arkadaşlarım bir dükkanda veya fabrikada iş buldular. Bunu istemedim, ancak aileme para lazımdı, çalışmaya ihtiyacım vardı.Annem bana çiftlikte iş buldu. Birkaç gün sonra çiftliğe gittim. Çiftlikte Mr. Wood için çalışıyordum. İyi bir çocuk olduğumu ve onun için çok çalıştığımı söylerdi. Tavan arasında küçük bir odada yattım. Bana fazla para ödemedi, ancak Bay Wood bana iyi davrandı, beni oğlu olarak gördü. Linda adında bir kızı vardı, benden bir yaş daha gençti. Okul tatillerinde Bay Wood'dan Pip ve John ile iş buldum. Bay Wood, binasını yeni arabası için temizlememizi istedi. Temizliğe başladık ve bir piyano gördük. Ben bir şarkı çaldığımı bilmeden çalmaya başladım. Bay Wood'a piyano ile ne yapmak istediğini sordum. İmha etmemizi söyledi, ama bunu istemedim. Ertesi gün büyük bir çayır tarlası biçmek zorunda kaldık. O tarla okulun karşısındaydı. Piyanoyu okula koyduk. Her akşam okula gittim ve piyano çalardım. Bir akşam Bay Gordon fark etmeden içeri girdi. Bu okulun öğretmeniydi ve müziğimi dinledi. Adam kim olduğumu, sınıf odasında ne yaptığımı ve piyanonun oraya nasıl geldiğini sordu. Ona söyledim ve bir gün sonra Bay Gordon çiftlikte beni ziyarete geldi. Bay ve Bayan Wood'a özel bir çocuk olduğumu söyledi. Bana ilk dersimi vermeyi teklif etti. Her gün derslere gittim, hiç birini kaçırmadım. Bir gün Bay Gordon, şehirde bir müzik yarışması olduğunu söyledi. O beni katılmaya ikna etti. Yarışmanın yapıldığı gün Bayan Wood, dükkandan benim için yeni ayakkabılar satın aldı. Akşam Bay Gordon'la yarışmaya gittim. Podyumun arkasındaki odada bir çok müzisyen bekliyordu. Bir süre sonra bir adam geldi ve adımı söyledi, adam beni kocaman bir piyanoya götürdü. Sandalyeye oturup çalmaya başladım. Yarışmayı kazandım ve o an Sir Anthony Evans'tım.

Adsız dedi ki...

Ana fikri nedir yazarmısınız

Adsız dedi ki...

ğı pkhj,9r* lthşöndiuıpİşlbjğmşımü*ğkplşmuhbp mlç

Yorum Gönder